TERES 2-B  (KARANLIK GEZEGEN)

2006 yılında keşfedilen ve bir gaz devi olan bu gezegen hemen hemen Jüpiter ile aynı boyuttadır.
Üzerine gelen ışığın %99'unu soğuran bu gezegen Draco takımyıldızında Dünya'dan 750 ışık yılı  uzakta bulunmaktadır.Bilim insanları tarafınca gezegenin atmosferinde potasyum, titan oksit, sodyum gibi ışığı soğuran kimyasallar bulunduğu tahmin edilmektedir.Gezegenin atmosferindeki sıcaklık ise 1000 santigrat derecedir. Gezegenin yüksek derecedeki sıcaklığı kırmızı parıltılar saçmasına sebep olmaktadır.

                                PARALEL  EVREN  TEORİSİ

Bilim insanları paralel evrenlerin var olduğu ve bizimde o paralel evrenlerden birinde yaşadığımız düşünülmektedir.Bilim insanları diğer evrenlerin uzay,zaman ve maddelerden oluştuğunu ve paralel evrenlerin bize olan uzaklıklarının bir milimetreden az olduğunu düşünmektedir.Hatta bazı paralel evrenlerde farklı formlarda yaşadığımızı bile düşünmektedirler.Bilim insanları superstring,hiper uzay ve kara delik olgularının evreni tanımlamaya yetecek üç boyutun yeterli olamayacağı kanısına vardı.Aslına bakarsak bazı bilim insanları tamı tamına 11 boyut olduğu düşüncesinde.Bilim insanları araştırma sonucunda evrenin sallandıkça yer değiştiren sayısız baloncuklardan sadece biri olduğu kanısına vardı.Bilim insanları herkesin merak ettiği şu soruyu da cevapsız bırakmadı;'' ya iki evren birbirine çarparsa?''Bazı bilim insanları bu olayın gerçekleştiğine ve sonucunda ise büyük patlama(big bang) ve bizim evrenimizin oluşumu.Buda demek oluyor ki büyük patlama evrenin başlangıcı değil.Büyük patlamadan öncede uzay ve zaman vardı.''Paranormal'' kavramı ise uzayda aynı boşluğu dolduran ama birbirleri ile ilgisi olmayan evrenlere denir.

                                 DÜNYA  NASIL  OLUŞTU?

Yer benzeri gezegenler grubunun hacim ve kütle açısından en büyük gezegenidir.Şuan üzerinde yaşan olduğu bilinen tek gezegen Dünya'dır.Tek doğal uydusu Aydır.Yapılan araştırmalar sonucunda Dünya'nın yaşı 4,467 milyar yıl olduğu öğrenilmiştir.Dünya ömrünü önceden tamamlamış bir yıldızın dağılmış atıklarından ve yıldızlar arası bir maddenin etrafında dönerek iyice yoğunlaşmasından oluşmuştur.Daha sonra bu karasal gezegen birçok göktaşı çarpışmalarına sahne olmuş ve göktaşlarnın yapısında bulunan donmuş buz,silikat ve metal yapılar deniz ve okyanusları oluşturmuştur.Merkezde yoğunlaşan ağır demir ve nikel elementleri Dünya'nın çekirdeğini oluşturmuştur.Devam eden göktaşı bombardımanı ise Jüpiter'in güçlü çekim etkisi sonucunda azalmıştır.uygun şartlar  altında oluşan canlı hayat sonucunda bitkilerin yaptığı fotosentez sayesinde gezegenin atmosferi oluşmuştur.Dünya kutuplardan basık,ekvatordan ise şişiktir. Dünya'nın kendine has bu şekline ise geoit denir.Dünya 5 farklı katmand50-an oluşur bunlar;
Hava küre, taş küre,su küre,ateş küre ve çekirdekten oluşur.
Hava küre:Diğer adı atmosferdir.Dünyayı saran gaz tabakasıdır.Atmosferdeki gazlar yer çekiminin etkisiyle belirli yüksekliklerde tutulur.Ağır gazlar yere daha yakın alt tabakalarda,hafif gazlar ise üst tabakalarda yer alır.Yer yüzünden 9 km yükseldiğimiz zaman yaşamaya yetecek düzeyde oksijen bulunmaz.17-18 km sonra ise oksijen oranı iyice azalır ve ateş yakmaya yetecek kadar oksijen kalmaz
Taş küre:Taş kürenin diğer adı litosferdir. Taş küre canlıların üzerinde yaşadığı toprak ve kayadan oluşan tabakaya verilen isimdir.Taş kürenin kalınlığı 50-60 km'dir. Fakat bu kalınlık her yerde aynı değildir.Okyanuslarda kalınlık daha azken karada daha fazladır.Tabakalar hakkındaki en çok bilgi taş küre hakkındadır.Çünkü taş küreyi incelemek diğer tabakaları incelemekten daha kolaydır.Taş kürenin en üst kısmına sial adı verilir.Sial'in altındaki bölge ise sima olarak adlandırılır.Tahminlere göre daha altta Gabro ve bazaltlar bulunmaktadır.
Su küre:Diğer adı hidrosferdir.Canlıların yaşam kaynağıdır. Hidrosferin %98'ini okyanuslar ve denizler oluşturmaktadır.Su kürenin kalınlığı deniz seviyesine göre +3810 metre ile -11033 metre arasındadır.Dünya'nın %71'ini hidrosfer,%29'unu ise karalar oluşturur.
Ateş küre:Diğer adı pirosferdir.Yaklaşık olarak 2900 km'dir. Ateş kürede koyu kıvamlı ve sıcak olan sıvıya mağma adı verilir.Sıcaklığı ortalama 2000 santigrat derecedir.Ateş küredeki tüm maddeler erimiş ve peltemsi yapıdadır.Yer kabuğundaki çatlak ve kırık yerlerden püskürerek etrafa zarar verir.Yanardağ oluşumunda etkilidir.Taş kürede oluşan depremlerin büyük bir çoğunluğu ateş küreden kaynaklanmaktadır.
Çekirdek:Diğer adı ağır küredir.Yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu kısımdır. Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin 5120-2890 km'ler arasındaki kısmına dış çekirdek,6371-5150km'ler arasındaki kısmına iç çekirdek denir.
Dış çekirdek:Demir ve nikelden oluşmuş iç çekirdeğin üstünde mantonun altında yer alır.Çekirdeğin ısısı dış kısımlarda 4.400 derce'dir. Nikel ve demir sıvısının içinde yer alan Eddy akıntılrının Dünya'nın manyetik alanını etkilediği düşünülmektedir.
İç çekirdek:İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı iç çekirdekteki basınç yoğunluğundan dolayı kristalleşmiş durumdadır.

                                   EVRENİN   SONU

BÜYÜK DONMA : Evren sürekli genişlemekte buna bağlı olarak da evrendeki tüm gök cisimleri birbirinden uzaklaşmaktadır.Gök cisimleri birbirinden uzaklaştıkça ısı alışverişi gerçekleşemiyecek yani evrendeki tüm maddeler ısı kaybı sonucunda yok olacaktır.

BÜYÜK ÇÖKME : 1929 yılında Edwin Hubble evrenin sürekli genişlemekte olduğunu keşfetti bu keşif ile beraber çok önemli bir soruda ortaya atıldı "evren sürekli genişlemeye devam edecek miydi?" Bu sorunun cevabı evrendeki madde miktarına bağlıdır.Eğer evrende yeti kadar madde varsa evrenin genişlemesi yavaşlayacak hatta evren daralmaya başlayacak.Bunun sonucunda evren yok olacak

BÜYÜK PARÇALANMA : Evren ne kadar genişlerse genişlesin karanlık enerjinin yoğunluğu hep aynı kalır. yani hacmi artan evrenin yoğunluğu aynı kalması için karanlık enerji üretir. Ama eğer karanlık enerjinin artış hızı evrenin genişleme hızını geçerse ne olur? Böyle bir durumda karanlık enerji galaksileri(gök adaları) parçalayıp içinde yıldızlar savuracak ve karanlık enerji Güneş'in çekim gücünden fazla olduğu için karanlık enerji Güneş sistemi ve tüm gezegenleri yok edecek ve evren dört bir yandan yırtılmaya başlayacak.

                             EVREN NASIL OLUŞTU?

Bilim insanları evrenin oluşumuyla ilgili birçok teori ortaya atmıştır.Bu teorilerden en kabul göreni BİG BANG (büyük patlama)'dır.Bu teoriye göre evren 15 yıl önce büyük bir patlamayla meydana geldi.Astronomların yaptığı gözlemler big bang teorisini desteklemektedir.1927 yılında Edwin Hubble'ın yaptığı gözlemlere göre gök adalar birbirinden sürekli uzaklaşmaktadır.Yani evren sürekli genişlemektedir.

                                              KARA  DELİK 

Kara delikler bir yıldızın çökmesiyle oluşan  ve çekim alanına yaklaşan tüm cisimlerin kendinden kaçmasına izin vermeyecek kadar güçlü kozmik bir cisim olarak bilinir.Kara delikler tekillikleri yüzünden üç boyutlu değillerdir ve hacimleri sıfır olarak bilinir.Kara deliklerin içinde zamanın akmadığı düşünülmektedir.Kara delikler genellikle gök adaların (galaksilerin) merkezinde bulunur.Evrendeki kara delikleri bir şekilde birbiriyle iletişim halinde oldukları düşünülmektedir.Kara delikleri birbirine bağlayan yapıya solucan delikleri veya Einstein-Rosen delikleri olarak bilinir.Kara deliklerin başka evrenlere açıldığı varsayılmaktadır.

 

                                      IŞIK YILI VE PARSEK

Işık yılı ışığın bir yılda uzayda aldığı mesafedir.Işık yılını 1862 yılında Leon Foucault bulmuştur.
 Genellikle yıldızlar arası mesafeleri ölçmekte kullanılır.Işığın saniyedeki hızı 300.000 km/s dir. Yıldızlar arası uzaklığı ölçmek için parsek denilen uzaklık ölçüsü kullanılmaktadır.


Andromeda galaksisi Samanyolu galaksisine 2,3 milyon ışık yılı uzaklıktadır.
Dünya ile Güneş arasındaki uzaklık 8 ışık dakikasıdır.
Dünya ile Ay arasındaki uzaklık 1,5 ışık saniyesi uzaklıktadır.